Köpek sahiplerine göre, aşağıdaki senaryo çok aşina gelebilir: İşteki uzun günün ardından eve gelirsiniz, yerde en sevdiğiniz terliğinizi paçavraya dönmüş bir halde bulursunuz, kanepenizin minderleri köpük gibi parçalanmıştır ve ahşap sandalyenizin bacaklarında diş izleri vardır.
İlk yapacağınız şey dört bacaklı arkadaşınıza bağırmak olur, fakat onu yapmadan önce, en başta köpeklerin neden her şeyi çiğnediğini bilmeniz gerekir. Birleşik Kraliyet Köpek ve Kedi Davranışları Derneği başkanı, Colin Tennant, “Köpek için çiğnemek, insan için kapıyı açıp, içeriye bakmak gibidir,” der. “İnsanlar meraklıdır, köpekler de öyle. Fakat onlar ağızlarıyla meraklarını giderirler çünkü onların elleri yoktur.”
30 yıldır köpek davranışları üzerine çalışan Tennant, ekstrem durumların (yukarıdaki senaryoda olduğu gibi) ayrı kalma endişesinin sorunu daha kötü hale getirdiğini söylemiştir. Bu, bazı köpeklerin uzun bir süre yalnız kaldıklarında yaşadıkları psikolojik sıkıntıdır.
Tennant, Live Science’a “Köpekler sürü hayvanlarıdır. Yalnız kalmayı sevmezler,” demiştir. Özellikle yalnız kalmak istemeyen köpekler sürünün yokluğunda gerçekten endişeli hale gelirler ve zarar veren davranışlarda bulunurlar [bulunabilirler] tıpkı çiğnemek ya da halıyı parçalamak gibi.
Fakat dengeyi sağlamış bir köpek bile dişlerini evdeki bazı eşyalardan uzak tutmada zorluk çekebilir, özellikle terlik gibi cazip şeylerden.
Tennant “Köpekler bir şeyleri çiğner çünkü tadını ve kokusunu sever,” demiştir. “Bir evde, köpeğin en cazip bulduğu koku, insan kokusudur. İnsanlar ayakkabılarını ortada bırakırlar ve ayakkabılarda yoğun bir koku vardır.”
Hatta, ayakkabının dokusu köpekler için çok davet edicidir. Onların vahşi içgüdülerine hitap eder, demiştir Tennant.
“Ayakkabılar, genellikle deriden yapılır ve köpeğe hayvanları hatırlatır,” demiştir Tennant. “Köpekler hayvan yerler. Onlar avcıdır.”
Ahşap mobilyalar, aynı şekilde özellikle yavru köpekler için çok caziptir, demiştir Tennant. Tennant, eğer bir köpek, bahçede ya da parkta, tahta bir çubuğu çiğniyorsa, insanlar şikayetçi olmaz. Fakat hayvan “izin verilen” tahta parçası (parktaki çubuk) ile “yasak” tahta parçası (sizin en sevdiğiniz sandalyeniz) arasındaki farkı bilemez, demiştir.
İnsanların değer verdiği eşyalardan uzak durmak ve farklı alternatifler sunmak için köpekler eğitilmelidir. Fakat hayvan otomatik olarak alternatifleri kabul edemeyebilir.
“En yaygın yanlış kanı ise insanlar internetten köpeklerine oyuncak satın aldıklarında köpeğinin çiğnemeyi bırakacağını öğrenirler,” demiştir Tennant. “Bırakmazlar. Oyuncak plastik kokar, [köpek için] fantastik bir koku olan ayakkabı insan kokarken, plastik bir köpek için pek de hoş bir koku değildir. Ayakkabıya bayılırlar. Rakibi yoktur.
Bu, kokulu ayakkabıyı steril oyuncaya dönüştürmesini öğretme işi köpeğin sahibine bağlıdır. Bunun bir yolu, oyuncakla köpeğin arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için kovalamaca oyunlarını kullanmaktır, demiştir Tennant.
“Oyuncağı fırlatmak, oyuncakların köpeğe cazip gelmesi için bir yöntemdir,” demiştir Tennant. “Köpekler paylaşmazlar. Bu onların doğasının bir parçasıdır. Onlardan bir şeyi almaya kalktığınız anda, o şeyle birlikte kaçarlar – tıpkı başka bir köpek gelmiş gibi.”
Yumuşak, hafif oyuncaklar köpeklere aynı ayakkabı gibi popüler görünür, diye eklemiştir Tennant. Bu da, köpek sahiplerinin hoşlanmadığı köpek psikolojisinin başka bir yanıdır çünkü bu kolay yok olabilen oyuncakların yerine sık sık yenilerinin gelmeleri gerekir.
Köpekler ne çiğnerlerse çiğnesinler, onların hemen disiplin altına alınmaları önemlidir. İstenmeyen bir şey yaptıktan sonra onları azarlamak, köpeğin gelecekteki davranışında bir etki yaratmaz.
“Köpekler anı yaşar,” demiştir Tennant. “Bir şeyi parçaladıktan yarım saat sonra onlara bağırdığınızda onların düşündüğü şey, sizin bazen tuhaf davrandığınızdır.”
Ve siz ona bağırdığınızda suçlu gibi göründüğü doğrudur. En zarar veren yanlış kanı ise köpeklerin geçmiş davranışlarının sonuçlarını anladığı inancıdır, demiştir Tennant. Suçlu görüntüsü köpek sahiplerinin kafasını karıştırır, fakat öyle görünürler çünkü köpekler bağırılmaktan hoşlanmazlar, demiştir Tennant.
Orijinali Live Science’da yayınlanmaktadır.